REKLAMLAR İLE HAYAT 2....


Bugünkü yazımda yine reklamları yorumlamaya devam edeceğim. Ama güzel, dikkat çeken reklamlar değilde, iticilikleri ile hafızamıza kazınmış reklamlara yer vereceğim. Bazı reklamlar var ki insanı televizyondan soğutuyor. 35 saniyelik bile olsa izlememek için savaşıyoruz. Tanıtımını yaptığı markadan iğrendiriyor. Mesela reklamlarından dolayı çok sevdiğim bir kaç markanın ürünlerini bıraktım. Bir tanesini açıkça söyleyeyim; tutku bisküvi... 



İşte en itici reklam! Eğer bir otorite olsaydım. Reklam dalında ödüller dağıtırdım. En kötü reklam ödülünü eti tutkuya bizzat ellerimle vermek isterdim.


Bu reklamı itici olduğu için değil kırıcı olduğu için eleştireceğim. Reklam belki her yönden güzel. Görüntüsü, sesi , kastı hepsi profesyonel . Ama reklamda söylenen " Hayattan rengi alın geriye ne kalır ki ?" cümlesi görme engelli vatandaşlarda nasıl bir etki yaratacağı düşünülmemiş. Kendinizi görme engellilerin yerine koyarsak bu söz ağırlığını hissedebiliriz.


Artık pınar sucuk diye bir şey yok hayatımda. Çünkü başta reklamın senaryosu kötü... İlla ki baba! ne alaka.. O çocukla baba neden birbirine hiç benzemiyor? Neden her ramazan ayı bu iğrenç reklam üst üste veriliyor? Kadir Çöpdemir bu reklamda berbat oynamış. İştahlı görünmeye çalışırken nasıl kendini zorladığını hissedebiliyorum. 


Bu reklamda ilk aklıma takılan soru mondi mobilya ile bu reklam senaryosunun alakası nedir? İkinci soru ise, mondi mobilya ile Nihat Doğan'ın alakası ne? Hani bazı reklamlarda ironiklikten yararlanılmaya çalışılmıştır. Çokta güzel olmuştur ama Nihat Doğan zaten toplumda itici gelen bir şahsiyet. Bu mobilyanın kalitesinden şüphe duyarım açıkçası !


Bu reklamın itici olduğuna ben değil sosyal medyada yaptığım araştırma ile karar verdim. Şikayet edilen nokta Ferhat Göçer'in sesi. Ben sesini beğenirim ama bu reklamda aşırı bağırıyor. Şarkı söylemiyor bağırıyor. Genelde yorumların çoğu memleketten soğudum şeklindeydi. 


Bu reklamdan iğreniyorum açıkçası. Akılda kalacak diye akıllara zarar olmuş.Ya tamam reklamın amacıdır akılda kalmak ama aklımızı almayın. Güzel karadeniz insanının ne suçu var ki!

   
Ya bu bal reklamlarına ne demeli? Bir sürü skeç çekildi üzerine ki en güzelini Beyazıt Öztürk çekti. Ya bir de hiç izlenmeyen kanallarda gün boyu dönüyor. Bu reklamdaki balların sahte olduğu ortaya çıkmış , reklamlar yasaklanmıştı ve bu olay haberlere bomba gibi düşmüştü. Bu reklamda itici olan o kadar iyi ise balın neden bu kadar ucuza satıyorsun. Birde sokak röportajdaki insanlar aşırı zorlama oynamış besbelli ....


             Yorum yok. Hayır ciddi olamazsınız!

0 yorum:

Copyright © 2013 Sinedünya and Blogger Templates - Anime OST.